© Esenyurt Haberleri

Demir; Tohum Otizm vakıf mı? Anonim şirketi mi?

Tohum Otizm Vakfı deyince; aklınıza kurumsal, kar amacı gütmeyen bir kurum gibi görünmeye bilir. Biraz irdeleyince nedeni konusunda yüzlerce insanın benzeri fikirlerde olduğu da aşikardır.

Tohum Otizm Vakfı amacı dışına çıkmış, kar amacı güden bir kuruluş haline mi geldi? nitekim eğitim almak üzere başvuruda bulunan birçok veli doğrudan doğruya kar amacının ön planda olduğunun kendilerine hissettirildiğini beyan etmişlerdir.  Fakat ne yazık ki; vakfın kurucusu Aylin Sezgin hanımefendi; söz konusu bu kurumsal sapmanın farkında olmadan rehabilitasyon merkezlerine dil uzatmış ve 18 Temmuz’da attığı bir Tweette şöyle bir hezeyanda bulunmuştur; ‘‘Rehabilitasyon merkezleri devletleştirilmeli bu hali ile içerik anlamında denetlenmiyor, kar odaklı yer olarak çalışıyorlar’’.  Ben de hafızasını güçlendirmek adına kendisine şu soruları soruyorum; 

1. Rehabilitasyon merkezleri zaten devlete bağlı, ayda en az bir kez kameralar tarafından kayıt altına alınmış seansların denetimleri MEB müfettişlerince yapılan, eğitim programları MEB talim terbiye kurulunca belirlenen ve halka arz kurumlar olduğunu biliyor musunuz?

2. Rehabilitasyon merkezlerinin vakıflar gibi bağış toplayarak eğitim yapmadığını biliyor musunuz?

3. Rehabilitasyon merkezlerinin devlet tarafından bir seans ücreti olarak  75 TL ödendiğini  biliyor musunuz? 

4. Rehabilitasyon merkezleri eğitim hizmetlerinin yanında servis hizmeti için devletten ödenek veya velilerden bağış toplamamaktadır. Bu konuda bilginiz bulunmakta mıdır?

5. Rehabilitasyon merkezlerinin 2006 yılında 283 TL ödenek alırken, hali hazırda 2019 yılında 634 TL almaktadır ve siz de takdir edersiniz ki; bu rakam yükselen enflasyon değerlerinin çokça altındadır. Bu şartlar altında rehabilitasyon merkezlerinin nasıl ayakta durduğunu anlayabiliyor musunuz?

Şimdi Vakfınıza gelelim;

1. Bir seans ücretiniz 197,93 TL  midir? 

2. 48 Seans için 9.500 TL ücret aldığınız doğru mudur?

3. Bir vakıf olarak hizmet yürütürken eğitim verdiğiniz çocuklardan neden ücret alıyorsunuz?

4. Yoksul ve çaresiz aileleri sponsor bulamadıklarında kapıdan çevirdiğiniz doğru mudur? 

5. Rehabilitasyon merkezleri 75 TL karşılığında bir seans verirken siz eğitimlerden neden  yüksek ücretler alıyorsunuz?

6. 12 ayda neden 1000 seans kadar az  burslu eğitim veriyorsunuz? 

7. Yıllarca derslere lise mezunu birçok personel çalıştırdığınız başlarına sadece bir koordinatör öğretmen verdiğiniz doğru mudur? 

8. Kompleksiniz 50-60 kontenjan olarak biliniyor. Neden daha çok otizmli çocuğa hizmet verebilmek adına kontenjan artışı veya daha kapsamlı bir bina kompleksi inşa etmediniz?

9. Marmara Üniversitesi ve İstanbul’da bulunan çeşitli vakıf üniversitelerinin özel eğitim ve ilgili bölümlerinde okumakta olan stajyer öğrencilere ayak işlerini yaptırdığınız ve söz konusu öğrencilere aslında staj işi dışında her türlü zorbalığı, köleliği yaşattığınız doğru mudur? Ayrıca  öğrencilerden sizlere itiraz edenleri stajlarını yakmakla tehdit ettiğiniz doğru mudur? 

10. Yayınladığınız üzere hesaplarınıza bakıldığında yılda en az 6-7 milyon bağış topluyor bu bağışları neden huzur haklarınız dışında eğitime ve bilimsel çalışmalara harcamıyorsunuz? Bu bağışları hizmetlerinizden daha çok otizmli çocuk ve ailesinin yararlanması için neden harcamıyorsunuz? Hesaplarınızdaki parayı faizde değerlendirmektense neden yurdun başka il veya ilçelerinde hizmet merkezleri açmamaktasınız? 

11. Bir forumda bir veli tarafından yapılmış vakıf değerlendirmeniz hakkında; ‘‘Sizi zorla çağırmıyoruz, çocuğunuz 9-10 yaşına gelince sizi döverse kapımıza gelmeyin’’ diyebilme basitliğini gösterdiniz mi? Bu maddeleri gündeminize alıp bence bir kez daha düşünün; rehabilitasyon merkezleri mi devletleştirilmeli yoksa Tohum Otizm Vakfı mı? Kamuoyunun gerekli cevabı vereceğini düşünüyorum.

Gelelim beğenmediğiniz ve devletleştirilmeli dediğiniz eğitim  merkezlerine. 383 bin özel gereksinimli çocuğun eğitim yuvası olan rehabilitasyon merkezlerinin iç işleyişlerine biraz değineyim. 300 öğrencisi olan bir kurum 300 öğrencinin 200’üne yıl boyunca grup eğitimi olmamasına rağmen grup eğitimi vermektedir. Yani bir yıl içerisinde 200 öğrenciye 9,600 saat grup eğitimi ücretsiz bir şekilde verilmektedir. Zaten söz konusu kurumlarda öğrencilerin %3’ü ücretsiz eğitim almaktadır. Her yıl yenilenen sağlık raporları ve ram raporlarının yenilenme süreçlerinin aksaması sebebiyle raporu yetişemeyen çocuklar bulunmakta ve bu çocuklardan hiçbir şekilde ücret alınmamakta, öğrencilerin eğitimi de aksatılmadan devam etmektedir.

Aksamalar göz önünde bulundurulduğunda yılda yaklaşık 3 bin saat ücretsiz bireysel eğitim verilmiş oluyor. Grup ve bireysel eğitimler bir arada değerlendirildiğinde 12 bin saat ücretsiz eğitim verilmektedir.  Bu bağlam dikkate alındığında rehabilitasyon merkezleri ile Tohum Otizm Vakfı’nı karşılaştırmak gereksiz ve yersizdir. Beyan ettiğiniz üzere hesaplarınızda menkul değer tutmak ve bundan faiz getirisi elde etmeyi amaçlamak yerine daha çok eğitim ve daha çok çocuğu ailesi ile birlikte eğiterek topluma entegre etmeyi amaçlayabilirsiniz.

Ancak bu şartlarda ve bu bakış açısı ile yetersizliği bulunan bireylere yaklaştığınızda hakkettiğiniz ‘‘kamu yararı vakıf’’ sıfatına sahip olabilirsiniz. O zaman bizlere düşen yaptığınız işe saygı duymak ve adınızı altın harflerle tarihe yazmak olur. Salt bu önerilerimle ıslah olamayacağınızı düşünüyor aynı zamanda sosyal mecralarda hakkınızda veli ve çalışanların da yaptığı yorum ve değerlendirmeleri dikkate almanızı tavsiye ediyorum. Çeşitli platformlarda veli beyanatları şöyledir; -    Bir kontrat imzalatılıyor ve eğitim hakkında ya da ücret vb. konularda kurum içinde veya dışında konuşmak yasaklanıyor. Bu yasağa uymayanların eğitimlerinin sonlandırılması tehdidi söz konusu oluyor. 

-    Stajyer olarak giriyorsun köle olarak kullanılıp gönderiliyorsun. Hal böyleyken masa başında oturup yorumlarınızla velileri azarlayıp, tehdit ederek bununla yetinmeyip rehabilitasyon merkezlerini hedef alacağınıza bu kurumların ne şartlarda hizmet verdiğini; binlerce çocuğun topluma nasıl entegre edildiğini görmeye çalışın. Öyle yılda sadece 50-60 otizmli bireye eğitim vermekle; binlerce çocuğa eğitim veren kurumların durumu anlaşılamaz. Bu sebeple renk körlüğüne kapılmadan dönün önce kendinize bakın ve lütfen sorularımıza içtenlikle cevap veriniz. 

 

İlginizi Çekebilir

Başkan Özer’den 1 Mayıs kutlaması.. Sizlerle el ele, gönül gönüle çalışacağız

1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla belediye personellerini görev yerlerinde ziyaret eden Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, işçi bayramını kutlayarak “Emek en yüksek değerdir. Dolayısıyla bir belediyenin de en önemli aktörleri ve isimsiz kahramanları çalışan emekçileridir. Bu yüzden siz benim isimsiz kahramanlarımsınız. Her birinizin yüreğinden tek tek öpüyorum. Sizlerle el ele, gönül gönüle çalışacağız” dedi.

Selman Öğüt’ün adı, rektörü olduğu Esenyurt Üniversitesi’nin sitesinden çıkartıldı

30 Kasım 2023'te Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Selman Öğüt’ün adı üniversitenin web sitesinde çıkartıldı.

Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü

Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu.

Esenyurt'ta sokağa konulan kapan, uyanık sürücüleri durduramadı!

Geçtiğimiz günlerde Esenyurthaberleri.com haber sitemizin gündeme getirdiği ve sık sık kazaların meydana geldiği o sokağa kapan koyuldu. Ters yöne girişi engellemek için sokağa konulan kapan, sürücüleri durduramadı. Kapan engelini aşmak için dakikalarca uğraşan ve paspas yardımıyla geçen gençler kameraya yansıdı.

Esenyurt’ta 2 çocuk babası adam evinde ölü bulundu!

Esenyurt’ta 37 yaşındaki 2 çocuk babası Eyüp Çevik, marketten eve dönen eşi tarafından evde ölü bulundu.

Başkan Özer’den Kreş ve Kent lokantası müjdesi

İlke TV’de Dilek Odabaş ile "Konuşma Zamanı" programına konuk olan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, ilçede hayata geçireceği projelerini anlatarak, ilk 100 gün içinde Esenyurt’a yeni kreşler ve kent lokantaları kazandıracağını söyledi.

TÜM HABERLER