Ardahan Kültür Evi 8 Mart Kadınlar Günü için panel düzenledi

Kültür Evi Kadın Kolları Komisyonu Başkanı Hülya Şimşek, Bengü Ateş ve Sevilay Erciyes Dinçer tarafından organize edilen etkinlik, panel ile başlayıp, yemek ikramıyla son buldu.

Düzenlenen etkinliğe panelist olarak Ak Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Tülay Kaynarca, CHP Parti Meclis Üyesi Dr. Canan Kaftancıoğlu ve Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. İsmet Galip Yolcuoğlu katıldı. Düzenlenen etkinlikte şairler Sadiye Gurbüz ve Gönül Parıltılı, misafirlerin gönlünü şiirleriyle fethederken, TRT Ses Sanatçısı Gökhan Göçmen ise kulakların pasını silerek güzel dakikalar yaşattı.

Bengü Ateş 8 Mart’ın tarihini anlattı

Etkinlikte ilk olarak Kültür Evi Yöneticisi Bengü Ateş bir konuşma yaptı. Ateş;”8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.  1910 tarihinde Almanya Sosyal DemokratPartisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1917 BolşevikDevrimi'nin önderi ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu Lenin'in önerisiyle 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Adı da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlendi. Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak Ankara’da bir bağ evinde kutlanmaya başlandı” dedi.

“Kadınımıza değer vermek geleceğe yapılan en büyük yatırımdır”

Bengü Ateş’in konuşmasının ardından söz alan Dr. Canan Kaftancıoğlu da günün anlam ve önemini belirten kısa bir konuşma yaptı. Kadınların birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini belirten Kaftancıoğlu: “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, tüm dünya kadınlarının kutladığı uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Kadının toplumdaki yeri önemlidir. Sorumlulukların kadına yüklenmemesi, eşitlik, saygı, sevgi ve hoşgörü olması gerekmektedir. Fiziksel olsun psikolojik olsun şiddete maruz kalan kadınlarımız ne yazık ki var. Bu anlamda kadının kendi gücünü keşfedip öğrenmesi gerekmektedir. Kadın: üreten, çalışan, hayatının tam ortasında olan, hayat veren bir bireydir. Değerlerinin bilinmesi gerekmektedir’’ dedi. Kaftancıoğlu sözlerini; “8 Mart'ı sadece kadınların yılda bir kez hatırlanmaları değil, sorunlarının  çözülene kadar tartışılması  için bir fırsat ve imkân olarak görüyoruz. Kadın sorunları, diğer toplumsal ve insani sorunlardan ayrı tutulamaz. Toplumda var olan ve yaşanan her türlü ekonomik, sosyal ve siyasal problem birbiriyle, dolayısıyla kadınların sorunlarıyla ilgili ve bağlantılıdır. Ancak kadınların yaşamış olduğu sosyo-kültürel sorunları  çözmekle diğer sorunların çözülmesi kolaylaşabilir. Kadınlarımız; ekonomik ve sosyal hayatta var, iş yaşamında var. Ancak sorunlarıyla var, açmazlarıyla var, kronik dertleriyle var. Tüm söylem ve teşviklere rağmen kadının toplumsal hayatta ve siyasette var olamayışının nedenlerini kendi tarihî tecrübelerimiz ve toplumsal geleneklerimiz ışığında yeniden ve gerçekçi bir şekilde irdelemek de gerekiyor. Kadınımıza değer vermek geleceğe yapılan en büyük yatırımdır” ifadeleri ile sonlandırdı

“Toplumu daha çok bilinçlendirmeliyiz”

Doç. Dr. İsmet Galip Yolcuoğlu ise kadınlara yapılan şiddetin son yıllarda daha fazla arttığını belirterek; ‘’ Kadınlarımız sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddete yıllardır maruz kalmaktadır. Kadınların özgürce gezebileceği, sen kadınsın susmak zorundasın lafını duymayacağı, tecavüze uğrayan gencecik kızlarımızın vahşice katledilmediği, kadın/erkek eşit lafının sözde değil icraatta olacağı, canım o da gecenin bir yarısı dışarı çıkmasaymış hak etmiş lafının geçmeyeceği, kadının anne ve bu dünyada en değerli varlık olduğunu herkesin idrak edeceği bir dünyada yaşamayı hak ediyoruz. Toplumu bu konuda daha çok bilinçlendirmeli, ona göre çalışmalar yapmalıyız’’ dedi.

Kaynarca; “Eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam diliyorum”

Etkinlikte son olarak Ak Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Tülay Kaynarca misafirlerle soru cevap şeklinde bir konuşma yaptı. Kaynarca: “Kadının fırsat eşitliğini elde etmesi gerekiyor. Türkiye fotoğrafında kadına şiddet oranı maalesef ki yüksektir. Üç kişiden en az bir kişinin şiddete maruz kaldığını oranlarla kanıtı elimizde bulunmaktadır. Şiddeti tanımlarken ya da olayları incelerken insan haklarını özümseyerek yola çıktık. Bizleri ayrıştıran, cinsiyete bakış getiren her yapı sonradan başka yerlere doğru gidebiliyor. Yüreğinde sınırsız sevgi ve sabır barındıran kadınların özgür olabilmesi için bilinçlenmeliyiz. Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum’’ ifadelerini kullandı.