Esenyurt eski Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu sessizliğini Kent Haber’e bozdu:

Esenyurt’un eski Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu sonunda sessizliğini ısrarımız üzerine gazetemiz Kent Haber’e bozdu. 24 Haziran seçimleri, Esenyurt’u, başkanlık dönemini ve siyasi hedeflerini konuştuğumuz Necmi Kadıoğlu bir birinden önemli açıklamalarda bulundu.

24 Haziran’da gerçekleşecek seçimlerle ilgili bir görev üstlendiniz mi? Sahaya indiniz mi? Esenyurt’la ilgili izlenimleriniz nelerdir?

“Bizi yaşlı buldukları için herhalde fazla görev vermediler.”

Sahadayım ama öyle eskisi gibi yoğun bir programım yok. Yani öyle bir ev sohbeti falan yapmıyorum. Kendim seçim irtibat bürolarını dolaşıyorum, ziyaretler yapıyorum. İlçedeki arkadaşların hepsi yeni, genç ve dinamik. Bize ev sohbetleri gibi, sahada gezmek gibi bir görev kalmıyor. Zaten zaman da kısıtlı. SKM'nin vermiş olduğu programa göre hemen hemen her gün bir milletvekili geliyor. Onlar için program yapılıyor. Ev sohbetleri, işyeri ve fabrika ziyaretleri, vatandaşlarımızı ziyaret ediyorlar. Ben de ara sıra ilçeye giderek, istişarelerde bulunuyorum. Bizi yaşlı buldukları için herhalde fazla görev vermediler. (gülüyor) Genel olarak çalışmaları iyi buluyorum.

Peki, 3’üncü bölgede ve Esenyurt’ta Ak Parti’nin durumu ne olur? Oy oranı beklentiniz nedir?

“Cumhurbaşkanımızın tekrar seçileceğine inanıyorum.”

3’üncü bölge ile ilgili geçen döneme göre kıyaslarsak farklı gurupların çalışmaları var. Meral Akşener’in daha dinamik olduğunu görüyorum. İYİ Partinin gelmesi MHP’yi biraz hırpalamış gibi... Ama Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İyi Parti ve CHP’den de partimize oy geleceğini düşünerek, Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar Cumhurbaşkanı seçileceğine inanıyorum. Muhalefet olayları o kadar çok şişiriyor ki; sanki ‘tamam’ deyince ‘tamam olacak’ öyle bir şey yok. Esenyurt’ta gelirsen ‘burada oylarda düşme olur mu’ diye olur gibi düşünüyorum. Çünkü Esenyurt zor bir bölge. Git mahallelerine her mahalle farklı bir görüşe sahip. Bu yüzden Esenyurt’ta daha fazla çalışmak gerekiyor. CHP’nin de burada oy kaybı yaşayacağını düşünüyorum. Esenyurt’ta 34 bandında oy alan CHP 30’un altına düşecek gibi. Muharrem İnce’nin buradan çok oy alacağını zannetmiyorum. Çünkü İYİ Parti CHP’den de oy alacak. İyi Parti şuanda MHP’nin yarısını aldı götürdü. Diğer taraf dan HDP’de  Esenyurt’ta ciddi anlamda yükseliş yaşıyor. Şuan ki oy oranına baktığımızda Esenyurt’ta % 22 - 23’ler bandında. Bu buradaki HDP’nin oyu değil  CHP’nin desteği ile olan bir durum. Sırf baraj altında kalmasın diye CHP’nin verdiği destekle Esenyurt özelinde böyle bir durumu gözlemliyorum.

AK Parti açısından seçilebilecek yerlerde Kürt kökenli bir adayın olmayışı Doğu ve Güney Doğulu seçmeni rahatsız ettiği yönünde iddialar var. Bu konuda neler diyeceksiniz?

“Listelerin altına Tayyip Bey’in imza atmış olması benim için tartışılmazdır.”

Bir kere şunu ortaya koyalım Esenyurt Türkiye’nin bir mozağidir. Esenyurt’ta Doğu ve Güneydoğu oyları ile Karadeniz oyları %50’ye %50’dir. Doğu ve Güneydoğu’nun hepsi Kürt demek doğru değildir. Örnek verelim Kars’ın hepsi Kürt mü? Terekeme var, Azeri var, Kürt var. Döndük Mardin Kürt mü? Yarısı Arap. Iğdır Kürt mü? Yarısı Azeri. Bingöl Kürt mü? Değil Zaza da var. Elimizde anketler var geçen gün Esenyurt’ta yaptırdığımız bir ankette ben Kürdüm diyen kişi sayısı %20 gibi çıktı. Hadi bunlardan %5 saklasın Kürt olduğunu. Sorunuza gelince ilk 10’un içerisinde bir Kürt adayın koyulması tabiî ki iyi olurdu. Geçen dönem Mehdi Eker bey aday gösterilmişti. bu yanlıştı. Ver Diyarbakır’dan adaylığını, oradan olsun. Bu dönemde Numan Kurtulmuş bey 1. sıradan aday gösterildi. Bana kalırsa o da kendi bölgesinden yazılmalıydı. Bu isimler partimizin önemli isimleridir ve çok kıymetlidirler.  Bu bölge için de çok değerlidirler. Ama bana göre bu doğru değil. 3.5 milyonluk bir bölgeden bu bölgenin dinamikleri içerisinden tanınan bilinen birilerinin olması, kabul görebilecek adayların olması çok daha doğru olurdu. Onun için listelere kendi bölgelerinden tanınmış bilinmiş kabul görmüş isimleri koymak daha iyi olur diye düşünüyorum. CHP’de de durum öyle. CHP’de alakasız yerlerden alakasız adaylar koyuyor. Onun için ben bunları çok doğru bulmuyorum. Ama şunu da söyleyeyim yapılan listelerin altına Tayyip Bey’in imza atmış olması benim için tartışılmazdır. Onu sorgulamak bize düşmez.

Peki Cumhur ittifakının kurulmasını nasıl buldunuz? Kamuoyunda MHP’nin bu ittifaka katkısının %3-4 bandında olacağı yönünde iddialar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

“Güçlü bir iktidar olmak zorunda.”

Olayı siyasi açıdan düşünürseniz elbette çok büyük fark olmadığını söyleyebilirsiniz. Ama Türkiye’den ziyade ittifakın Dünya’ya yansıması bakmak gerekiyor. Dünya Türkiye’ye nasıl bakıyor. Türkiye üzerinden ne yapmaya çalışıyor. Bu ittifak bu bakışa karşı kurulan bir ittifaktır. Tayyip Bey ile Devlet Bey ikisi bir araya gelerek, bu ittifakı oluşturduklarını düşünmüyorum. Hatta ben şu kanaateyim; bu ittifak, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişte devletin bekası için düşünülmüştür. Gelişmekte olan ve nüfusu genç olan Türkiye’nin, yaşlanmış olan Avrupa karşısında yem mi olacak? Yoksa ayağa kalkan bir Türkiye mi olacak. Devletimizin yapmaya çalıştığı şey budur. Ben her türlü sıkıntıya göğüs gererim ama kurtlar sofrasına yem olmam mantığıyla hareket ediliyor. Yıllar boyu ülkemizi dış güçler bu noktaya getirdiler. Şimdi o devir değişti. Türkiye diyor ki ‘ben masadayım. Eşit şartlarda olacağız.’ Dolasıyla bu coğrafyada emperyalist güçlerin olduğu noktada biz çırak çıkmayalım. Bölgedeki hakları koruyarak, insanları mağdur etmeyelim. O yüzden güçlü bir iktidar olmak zorunda. Bakın Amerika’nın bir planında MHP’yi parçalamak vardı. Meral Akşener o yüzden çıkartıldı. Önce MHP’yi ele geçirmeye çalıştı, olmayınca parti kuruldu. Dolayısıyla MHP ile yapılan ittifak özetle doğru bir ittifaktır.

AK Parti Türkiye genelinde bir kan değişimine gitti. İl, ilçe ve belediye başkanlıkları noktasında değişiklikler yapıldı. Bu değişim yerele nasıl yansır. Sizce bu doğru oldu mu yerinde oldu mu?

“Karnı aç insanların siyasete katkısı olmaz.”

Tabi ki her şeyin bir sebebi vardır. Burada beni kastederek soruyorsunuz. Şöyle söyleyeyim kan değişimi her zaman iyidir. ama hepsini değiştirmek bana göre yanlış olur. Şimdi bir futbol takımını düşünün tüm takımı değiştirirseniz o sezona başarılı olmanız mümkün değildir. Bakın, yeniçeri ocağı lav edildi. Nizami Cedid kuruldu. Kısa bir dönem yeni ordu, yani sil baştan Ordu değiştirildi. Kısa bir dönem sonra Rusya ile savaşa girildi ve kaybedildi. Niye savaş bilmeyenlerle öne sürüldü ve yenildik. Köklü geleneğe sahip Rus ordusuna karşı yenildik. Halbuki yeniçerinin başında ağaları vardı. Savaşmayı bilen, düşmanın yapısını bilenler vardı. Futbolda böyledir. Şimdi Başakşehir neden Emre’yi tutuyor. Yaşlanmasına rağmen takımı topluyor. Siyasi partilerde de elbette gençleştirme olması lazım ama ileri yaşlara gelenleri de gözden çıkartmaması lazım. O zamanda hata çok olur, yanlış çok olur. ‘Yanlış yaptılar mı? Yapmadılar mı?’ derseniz niyet doğrudur, gençleştirme doğrudur. Ama uygulamada eksikler ve hatalar olmuştur. Şöyle söyleyeyim; Siyasi kadrolar içerisinde insanların hem hayatını idam ettirmesi lazım, hem de siyasi harekete zaman açısından katkı sunması lazım. İşini doğru dürüst kurmamış insanlardan, bu kadrolara görev verirseniz o insanlar işini mi yürütsün, yoksa siyasete katkı mı sağlasın? Bence karnı aç insanların siyasete katkısı olmaz. Dolayısıyla iş derdi olmayan insanlarla yol alınırsa, siyasete katkı o derecede başarılı olur. Gençler olmadan da olmaz. Gençlerin olmadığı yerde o siyasi hareket güdük kalır.

İstifa ettikten sonra ilk söyleşimizi gerçekleştiriyoruz. Görevi bıraktığınızın üzerinde 6-7 ay geçti. Mevcut Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe sizinle 2 dönem meclis üyeliği yaptı. Ali Murat Alatepe ‘yi nasıl buluyorsunuz?

“Esenyurt için başka partiler boşuna sevinmesin.”

Ali Murat Alatepe Bey bizim arkadaşımızdır. Benim meclis üyemdi, danışmanlığımı yaptı. Kendisi zaman zaman gelip benimle istişare yapıyor, fikir alışverişinde bulunuyordu. Tabii ki bu bir erdemliliktir. Faaliyetleri açısından bir şey diyemiyorum. Ama genelde şanssız bir dönemde geldiğini düşünüyorum. Çünkü gelirlerinin düştüğü bir dönemde geldi. Birazda şansızlığı bendedir. Çünkü çıtayı çok yükselttik. Çok fazla yatırıma girdik. Tabii bu durumda da ödemelerde ufak tefek aksamalar olur. Üstüne basarak söylüyorum aksamalar olur ama yine de ödenir. Çünkü her gün belediye para akar. Az veya çok. Bir de bu 6-7 aylık zaman dilimi içine bir de seçim denk geldi. Sadece yarım kalan projelerin tamamlanmasını arzu ediyorum. Ben başarılı olacağına inanıyorum. Tabii sokakta söylenenlerden haberdarım. ‘Necmi Kadıoğlu gitti, Esenyurt’ta AK parti kaybedecek’ diyorlar. Düşünün ki %45-50 bandında bir parti seçimi kaybedecek. Esenyurt’ta %25 oy oranı olan bir parti seçimi kazanacak. Peki nasıl kazanacaksınız ‘HDP ile birleşeceğiz’ ifadelerini kullanıyorlar. HDP’nin hepsi size oy mu verecek, yok böyle bir mantık. Biz arkadaşlarımızı yalnız bırakmayız. Gerekeni elbette ki yaparız. Esenyurt için başka partiler boşuna sevinmesin.

Kırgın mısınız?

“Bana yönelik bir komplo yapıldı. Burada birilerinin bu komplonun içerisinde olduğunu biliyorum.”

Şimdi Esenyurt’tan önce görev yaptığım Büyükşehir Belediyesi’nden ayrılırken de samimi olduğumuz bazı arkadaşlarımız, özellikle birlikte işkence gördüğümüz arkadaşlarımız da vardı. Burada bana yönelik bir komplo yapıldı. Burada birilerinin bu komplonun içerisinde olduğunu biliyorum. Bunların kimler olduğunu da biliyorum. Ben kadere inan biriyim. Burada 13,5 sene Belediye Başkanlığı yaptım, dönüp geriye baktığım zaman utanılacak hiç bir şeyim yok. Ben Esenyurt halkına borçlu değilim. Onların bana verdiği o koltuk yetkisini hiç kullanmadım. Makamımda hiç oturmadım. Benim hep makam dışı çalışmalarım oldu. Esenyurt’ta herkesin evi değerlendi, kazanç elde ettiler. Burada dışarıdan göçler oldu. Onlarda krediye uygun konut alabildiler. Neden başka ilçeye gitmediler? Türkiye’de TOKİ’den sonra 2. sıradayız. 240 bin konut üretmişiz. Depreme en hazır ilçe Esenyurt’tur. Çünkü yerinde dönüşümü sağlamıştır. Binaların %80’i depreme dayanıklıdır. Esenyurt yeşil alan açısından hiçbir ilçeyle mükayese edilmeyecek durumdadır. 80 dönüm, 170 dönüm, 40 dönüm, 100 dönümlük parklar bulunmaktadır. Hastaneler, Camiler okulları biz yaptık. Milli Eğitim bizim yaptığımızın yarısı kadar okul yapmamıştır. Sağlık Ocakları, muhtarlıkların hepsini biz yaptık.  Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız son günlerde Kıraathanelerden bahsediyor. Bizim kütüphanelerimizin biraz küçük olanını kastediyor. Esenyurt’ta biz bunlardan 6 tane yaptık. Bizim yaptıklarımız şimdi Hükümetimizin programına girdi. Cemevleri ile alakalı çalışmayı yaptık. Camileri biz yaptık. Caferilerle alakalı çalışmayı biz yaptık. Özetle toplumumuzun neye ihtiyacı varsa bize oy veriyor veya vermiyor demedik biz hepsini hayata geçirdik. Size taş atana, sizi düşman gören insanları yanınıza alabiliyorsanız bu en büyük hizmettir başarı budur.  Biz Hacı Bektaş’ta insanlarımıza bile tesis yaptık. Dolayısıyla geriye dönüp baktığımda bu işten yana pişmanlığım var demiyorum. İstifa ettim ve ardından hakkımda bir takım iddialar ortaya atıldı. Şimdi bununla alakalı mahkeme süreci var onu bekliyoruz. Boş durmuyoruz, bunun arkasında kim var, kimler bunu yaptı, araştırıyoruz. Hepsi çıkıyor ortaya, siyaset böyledir. Bakın tarihe bu Ülkede şehzadeler bir gecede asıldı. Menderes’in neyi vardı neden asıldı. Adamın hiçbir suçu yoktu. Halktan oy almıştı ama sonucu ortada. Devlet işleri böyle bir şeydir.  

Necmi Kadıoğlu’nun bundan sonraki siyaset planı nedir?

“Esenyurt ölçeğinde siyaset düşünmüyorum.”

Şu an siyasi olarak bir düşüncem yok. Tabii ki ne olur bilemiyorum. Çünkü siyasette zaman çok önemlidir. Ama kesin olarak şunu söylemek istiyorum. Esenyurt ölçeğinde siyaset düşünmüyorum. Bundan sonra gençlerimiz siyaset içerisinde yer almalıdır.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Gerekçesi ne olursa olsun, mazereti ne olursa olsun hiçbir gerekçe hiçbir mazeret başarının üstünü örtemez.