Kalkan; Sonun başlangıcı olmasın!

Evet tehlike yanı başımızda tüm çıplaklığıyla durmaktadır. Eğer 16 Nisan Referandum sonuçlarını doğru yorumlayabilirsek belki de bu; bizim için büyük bir nimet bile sayılabilir. “Bir Musibet Bin Nasihatten Evladır” atasözü bu duru-mu özetleyen en güzel ifade olsa gerek.

Bu Necip Millet verdiği olağanüstü destekle Türk Siyasi Tarihinin bütün ezberlerini bozmuş, tüm siyasi kalıplarını yıkmış, Dünya Siyaset Tarihinde bile eşine az rastlanır bir başarıya imza attırmıştır Ak Parti’ye…

 Tabii ki bunun temelinde Ak Parti’nin ve özellikle Lider’inin samimiyeti feraseti, siyasi bilgeliği ve özellikle halkın kılcal damarlarına nüfuz eden dokunuşlarının etkisi oldukça büyüktür.

Bu yetmezmiş gibi 14 yılda demokrasi adına hak edilmiş tüm kazanımlarını yok etmek isteyen; Küresel Terör Baronlarının yerli maşası, 50 yıllık CIA, MOSSAD projesi FETÖ’nü 4 saat içinde bertaraf etmiş, tüm Dünya’ya 1915’te Çanakkale’de olduğu gibi bu Ülkeye diz çöktürülemeyeceğini, bu Coğrafyaya söz geçirilemeyeceğini Alem-i Cihana yeniden ilan etmiştir.

Şimdi ise bize düşen içteki ve dıştaki tüm kumpas, hile, desise ve diz çöktürme girişimlerine rağmen desteğini bizden esirgemeyen bu Aziz Milletin sesine kulak verme; verdiği mesajları doğru okuma, “benim oyumla dağdaki çobanın oyu nasıl aynı kefeye konulabilir” diyen bir zihniyeti tarihin tozlu raflarına ilelebet mahkum etmeye hazır bir Milletin beklentilerini boşa çıkarmama zamanıdır.

Dolayısıyla Ak Parti Kurmaylarının yapması gereken 16 Nisan Referandum sonuçlarını doğru ve tarafsız bir şekilde analiz ederek tabiri caiz ise kılı kırk yararak yeni yol haritasını belirlemektir.

  Aşağıda sıralayacağımız maddelerle biz de bu yol haritasına katkımız olsun istedik.

1- Tüm Teşkilatları Gözden Geçirmek 

Bunu yaparken bölgesinde başarılı, gerçekten halkta karşılığı olan, donanımlı teşkilat mensuplarını elde tutmak ve onları yeni yüzlerle, yeni heyecan dalgaları oluşturacak kadrolarla desteklemek.

2- Hayat Döngüsünü Tamamlamış Teşkilatlar

Her ürünün, her kurumun, her partinin, herkesin bir hayat eğrisi vardır. Siyasi partilerin ve dolayısıyla da teşkilatların da bu bağlamda “Life of Cycle” diye tabir edilen hayat döngüsü içinde bir ömürleri vardır. Eğer bir teşkilat bu döngünün son safhasında ise ne yaparsanız yapın O’nu ilk anki aşk, heyecan, özveri döngüsüne getiremezsiniz. Bu yüzden Siz kendi siyasi döngünüzü çok uzun yıllara yaymak istiyorsanız doğal ömürlerini tamamlamış teşkilat ve mensuplarını çok hızlı bir şekilde değiştirmek zorundasınız.

3- Halkla İletişimi Kaybolmuş Teşkilatlar

Ak Partinin ve dolayısıyla O’nun Doğal Liderimin rüzgarıyla seçim kazanan, sonraki seçimlerde üstüne hiçbir şey koyamayan, heyecanını kaybetmiş, Halkla bağını, iletişimini koparmış ve hiçbir şekilde bu bağı yeniden tesis etmeye gücü ve takati kalmamış kadroları küstürmeden gerekirse onore ederek hızlı bir şekilde değiştirmek.

4- Ak Partiye Yük Olan Teşkilatlar

Ak Partide falancanın adamı, filancanın damadı bu adam da değişmez denen gerçekte ise Ak Partiyi taşıyan değil Partiye yük olan isimleri kenara çekmek bu değişimin temel taşlarından biri olmalıdır.

5- 16 Nisan Referandumunda Ciddi Oy Kaybı Yaşayan Teşkilatlar

Bölgesinde başarılı gibi gözüken ancak halkın gönlünü kazanamamış; son seçimlerde Türkiye ortalamasının çok altında kalmış Teşkilat, Belediye Başkanı kim olursa olsun; eğer Ak Parti benim bölgemde bu değişikliğe imza attıysa demek ki verdiğim mesajı doğru okumuş algısını Halkta oluşturmak.

Çünkü bazı arkadaşlarımız küçük dağları ben yarattım, ben bedel ödedim, ben vazgeçilmezim edası ile Halka tepeden bakmaktan geri durmamaktadırlar.

6- Referandumda EVET Diyen 2019’da HAYIR Eğiliminde Olan Seçmen Kitlesi

Son seçimde sistem değişikliğine EVET diyen ancak 2019’da Ak Partinin adaylarına Belediye Milletvekili seçiminde ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde HAYIR diyecek olan ciddi bir seçmen kitlesinin varlığı söz konusudur.

İlk yapılması gereken İş bu seçmen kitlesinin % kaç olduğunun anketlerle tespit edilmesidir. Ardından bu kitleyi böyle davranmaya iten sebepleri teşhis edip analizini yapmak, çözüm noktalarını tespit etmek; 2019 Seçimlerini sağlama almak açısından Ak Partinin olmazsa olmazları arasında olmalıdır.

7- Ak Partili Olup HAYIR diyen Seçmen Kitlesi

17/25 Aralık süreçleri dahil tüm seçimlerde Ak Partiye oy veren ancak 15 Temmuz sonrası FETÖ operasyonları çerçevesinde haksız ve suçsuz bir şekilde tutuklanan, ihraç edilen ya da görevden el çektirilen insanların mağduriyetlerinin hızlı bir şekilde giderilmesi de elzem olan konuların başında gelmektedir.

8- Ak Partili Olmayan Vesayetin Kalkması İçin EVET Diyen Seçmen Kitlesi

Sistem değişikliğine EVET diyen Ak Partili olmayıp vesayet sisteminin bir daha ülke gündemini işgal etmesini istemeyen diğer partilerden gelen oyların 2019 Seçimlerinde yönünün yine Ak Partide olacağının bir garantisi yoktur. Bu oylar üzerinde de ciddi bir siyasi çalışmanın yapılması önceliklerimizden olmalıdır.

9- HAYIR Cephesinden Blok Oy Getirecek Şahsiyetler

Teşkilatlar oluşturulurken liyakat, sadakat, ekseninin yanında Toplumun her kesiminden özellikle HAYIR Cephesinden Blok Oy akışına sebep olabilecek şahsiyetler öne çıkarılmalı ve kritik görevlere bu kişiler getirilmelidir.

Ak Parti bu hususta özellikle Milli Görüş Geleneğinden gelen ve tüm ilçelerde teşkilatlanmış Dostluk Grubu tipi yapılanmalardan yararlanabilir.

10- Ekonomi Politikaları

Alt ve üst gelir gruplarının arasındaki makas kapatılarak, orta gelir gurubunun oluşturulması ve Gayri Safi Milli Hasıladan üretilen hizmet ve gelirlerin tabana yayılması oldukça önemlidir.

Çalışan kesimin üstündeki dolaylı vergi yükü kademeli bir şekilde azaltılmalı bunlara ilaveten kapsayıcı bir siyaset üslubu ile Yandaşlık Kavramının hızlı bir şekilde ülke gündeminden atılması gerekmektedir.

11- Her Bölgeye Eşit Mesafede Olmak, Her Bölgeye Eşit Temsil Yetkisi Vermek

 Ak Parti Kuruluş Felsefesi gereği her bölgenin ve her kesimin partisi olmak zorundadır. Sadece bir bölgenin insanları tarafından yönlendirilen parti algısını hızlı bir şekilde bertaraf etmek gerekir.

2014 Yerel Seçimlerinde Ak Parti İlçe Belediye Başkan Adaylarının dağılımı illere göre şöyle idi; Trabzon 7, Rize 3, Giresun 2, Gümüşhane 1, Artvin 1, olmak üzere Karadeniz Bölgesi 14, Sivas 5, Erzincan 2, İstanbul 4, gerisi tek illerden oluşmaktaydı. Amacımız burada bölgecilik yapmak değildir. Ancak bu adaletsiz dağılım Yerel Seçimler öncesi İnfial yaratmıştı.

Sonun başlangıcını yaşamamak için Türkiye’nin bir daha vesayetin kol gezdiği, bir manşetle hükümetlerin yıkılıp hizaya getirildiği, muhtıralarla Demokrasinin askıya alındığı, faili meçhullerle insanlık onurunun ayaklar altına alındığı Karanlık Türkiye Özlemi içinde olan tüm kesimlere bu fırsatı vermemek; nerede kalmıştık deyip 2002 ruhu ile bu Coğrafyayı bu Ülkeyi hak ettiği yere taşımak Ak Partinin Boynunun borcudur.