Aykırı Düşünce Düşmanları

Boş kâğıda bakıp bir süre öylece durdum, öfkeme, nefretime yenik düşmeden yazmak istiyordum

Aklıma geldikçe nasıl olur demekten kendimi alamıyordum.

Yazarım deyip 2 kitap bastırmış ( parasıyla tabi ) henüz çok toy ama yazdıklarına baktığınızda çok tecrübeli sanki hayatı yalayıp yutmuş gibi yazan bu sözde meslektaşımız benim sosyal medya sayfama bakıp 2 ya da üç tane kendi düşüncesine aykırı paylaşımı mı görmüş, sözde milliyetçi gözüyle beni hemen yargıç gibi kendince terörist PKK yandaşı yada HDP destekçisi olarak ilan etmiş ve o cahil, önyargılı tavrıyla utanmadan patronuma şikayet etmişti.

 Çalıştığım gazetenin sahibi beni arayıp kibarca birlikte çalışamayacağımızı söylediğinde şaşırdım.

Şaşırdım çünkü Gazeteci olmak korkusuz olmaktır, başkalarının etkisinde kalmamak ve en önemlisi birlikte çalıştığı Gazetecisini savunmak zorundadır. Baskılara karşı durabilmektir ve şimdi benim yüzüme karşı gözlerime bakıp bana ‘’ seninle çalışmamız artık mümkün değil diyordu. Tepkilerden korkmuş, zayıflık göstermiş ve beni dinleme gereği dahi duymadan yeni gelen Genç yazara boyun eğmişti. Demek ki başkasının etkisinde kalabilen biriymiş beni hiç tanımamıştı.

Hemen paylaşımlarımı kontrol ettim evet siyasetçilerin seçim konuşmalarını paylaşmıştım hem de tüm siyasetçilerin; aralarında Demirtaş’ın da yayınlanan bir videosunu paylaşmıştım. Ve demiştim ki ‘’paylaşmamak mümkün değil’’ oysa orda anlatmak istediğim şuydu, ‘’PKK lı olarak cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş cumhurbaşkanı adayı olarak devlet tarafından kabul edildiyse benimde bunu paylaşmamam bir tarafsız gazeteci olarak mümkün değil ‘’

Sevgili sözde kitap yazarı genç arkadaşımız bugün benim çıkartıldığım Gazetede yazı yazıyor. Kendisine başarılar diliyorum.

Asıl sorunumuz nedir biliyor musunuz? Bizler toplum olarak kendimizden olmayanı aforoz ediyoruz, ırkçılık kanımızda var, bir bütün olarak yaşadığımız bu güzelim ülkede bizler ‘’nerelisin’’ sorusunu en başa koyduk. Güneydoğu da o beğenmediğimiz Kürtler arasında bütün millet kardeşçe yaşar örneği Mardin de vardır Süryaniler ve Müslümanlar iç içe yaşar. Benim doğduğum Viranşehir ilçesinde Yahudiler Zazalar Kürtler Türkler ve Ermeniler vardır kimse kimseye ‘’nerden ‘’diye sormaz insansa gerisi teferruattır. PKK olayına gelince asıl acıyı doğudaki halk çekiyor, bir yanı PKK bir yanı Asker yerlerinden yurtlarından edilmiş, yarı aç yaşamaya alışmış bu insanlar, yıllardır silah sesleriyle uyuyor bomba sesleriyle uyanıyorlar.  Kaza kurşunlarıyla ölen bebeklerini evlatlarını toprağa veriyorlar. Hepsi çaresiz hepsi perişan ve bir o kadar insancıl, barışçıl, yaklaşıp ‘’ silahlar sussun barış olsun’’ diyorlar.

Birileri de haddini ve nerden geldiğini bilmeden işini gerçek anlamda yapmaya çalışan bazı gazetecileri terörist ilan ediyor. Sorsanız Doğuyu hiç görmemiştir, sadece duymuş ve okumuştur. Doğuştan Kürtlere düşmandır. Sormaz konuşmaz dinlemez sadece yargılar.

Türkiye’nin ekonomik olarak yükünün % 80 ini omuzlayan Güneydoğu hayvancılık ve tarım ile geçiniyorlarken terör yüzünden artık üretemez oralarda barınamaz oldular. Üstelikte Kürt demek PKK lı demek zihniyetine karşı mücadele veriyorlar. Ve biz gördüğümüz bu gerçekleri yazdığımızda ya Vatan haini yâda PKK sevici oluyoruz. Ne yapalım bazıları doğuştan şanslıdır ve bunu iyi kullanır Yıllarca dip dibe oturup ekmeğimizi paylaştığımız Ermeni Agop Amcayı,Hayko dedeyi, Anuşteyzeyi,Yahudi olan komşumuz  yves,armin,irvin,samy teyzeleri, Kürt dilanı,rojdayı ,Mehmet emmiyi Ayşe nineyi bilmezler. Onlar sadece kendini bilir. Birde kendi gibi düşünmeyeni düşman bilir,

PKK Kurşunuyla şehit edilmiş bir kuzenimin olduğunu da bilmezler. Saklarız çünkü içimizde ki acıyı reklamı olmaz böyle şeylerin, bu yüzden kişiliksiz insanların gözünde bizler terörist, vatan haini  olmaktan kurtulamayız..