Melike Al

Melike Al

Mail: melike.al93@gmail.com

NERDE O ESKİ RAMAZANLAR

B enim çocukluğumda davulcular sahurda Mani söyleyerek geçer di, davulcuyu gören mahalle sakinleri daha bir keyifle davul çalsın diye, hediye havlular mendilleri veya para verirlerdi. Komşuluk ilişkileri daha bir sıcak ve samimiydi. Komşular uyanmış mı diye kontrol etmek amaçlı, birbirilerine pencereden seslenir, olmazsa kapılarını çalarak uyandırırlardı.

Sahurda Mahallenin Sakinleri o Sokakta Yaşayan yaşlı komşuları evlerine davet eder veya birer kap yemek yollarlardı. Ayni işlem akşam iftar saatinde de yapılırdı. Kimse aç kalmazdı.

Bilirdik ki mahalleli olmak Aile olmak gibiydi. İlişkiler sıcacıktı, hiçbir mahallede yaşlılar sahipsiz kalmazdı.

Ramazan ayında özelliklede bayrama bir gün kala Akşama kadar yine komşular birbirilerinin evinde toplanıp. Birlikte baklavalar açar, sarmalar sarılır börekler yapılırdı. Çocuklar sokakta mahalle aralarında oyun oynamaktan eve girmezlerdi. Kimse çocukları için endişe durmazdı çocuk tecavüzleri sapkın ilişkiler yoktu. Kimsenin aklına o kadar kötü bir düşünce gelmezdi,

 Şimdi bakıyorum artık ramazanlar tatsız tuzsuz sıradan mahallelerin terini siteler apartmanlar aldı. Karşı komşunu tanımayan yaşadıkları sitede kim var, kim yok bilmeden mümkünse kimseye selam veremeden evlerine kapanan, komşuluk yapmak yerine, her gününü kafelerde, parklarda, sinemalarda, geçiren yaşadığı apartmandan ve çevresinden bihaber yaşayan insan topluluğu var.

Bırakın bayramlar da, güncel yaşamda bile çocuklarını kapı önüne bırakmaya korkan, parklarda çocuklarının dibinden ayrılmayan, çocuklar zaman geçirsin diye saklambaç, körebe, bilye oyunu, ip atlama,  hatta evcilik oyunu nu bile artık bilmeyen çocuklar ın ellerine Akıllı telefon laptop veya bilgisayar verip oyalıyoruz.

El öpmenin gereksiz görüldüğü bir dönemde yaşıyorken, Coronadenilen bir virüs tüm dünyayı esir aldı. Dini gösteriş haline getirip camilere reklam yapmak için giden insanları, çocuk sapıkları, Barlarda sabahlayan rahat ve sorumsuz yetişen gençleri, ormanları sırf bina yapmak uğruna yakan doğa düşmanlarını, sevgilisiyle yaşamak adına eşini çocuklarını ihmal eden Sözde babaları dize getirdi. Şimdi herkes evinde, aynı evde biri birilerinin yüzünü görmeyen Aile bireyleri belki de asıl şimdi birbirilerini tanımaya başladı,Evet alışık olmadığımız bir yaşam biçimi dengemizi altüst etti,

Birde olaya farklı bir biçimde bakacak olursak. Şimdi birlik beraberlik zamanı, birbirimize ihtiyacımızın olduğunu zaman ve tüm Ailelerin kaynaşma zaman;

Evet, biliyorum, herkes sokakları özledi, kafelerde zaman geçirmeyi,  bisiklete binmeyi, parklarda oturmayı özledi. O günlerde gelecek hem de en kısa zamanda yeter ki tedbirleri elden bırakmayalım belki de bu vesile ile evin kırık dökük dolapları tamir edilir. Balkonlarda, ufacık bahçelerde çiçekler sebzeler yetiştirilir. Mesela çocuklar için Balkona salıncak kurulur, internetten farklı tatlar farklı yemekler denenir. Yılbaşında olduğu gibi tombala, okey veya iskambil oynanır, hatta uzun eşek bile oynanabilir. Biz evdeyken havanın oksijen seviyesinin yükseldiğini doğanın kendi kendini temizlediğin de düşecek olursak, Aslına Hayat Eve Sığar

Facebook Yorum

Yorum Yazın