Melike Al

Melike Al

Mail: melike.al93@gmail.com

Osmanlı ve Atatürk'le ilgili son yazımdır

Ne hale geldik izliyorum ve izledikçe yazılanları okudukça dehşete düşüyorum. Zaman zaman hırsıma ve öfkeme yenik düşüp, aslında hiçte nefret etmediğim hatta gurur duyduğum geçmişimizle ilgili Eleştiri yaparken buluyorum kendimi. Sonra düşünüyorum kızıyorum kendime ama bunun sorumluları elbette ki ben veya toplum değildir. 15 yıldır Ülkeyi yöneten hükumet bilerek yada bilmeyerek büyük bir kaosyaratmıştır. Halk ikiye bölünmüş, kutuplaşma olmuştur. Toplum kendi Arasında Müslüman, Ateist Osmanlı yandaşı, Atatürk yandaşı olarak dörde  bölünmeye başlamıştır. Burada Osmanlı Müslüman Atatürkçüler ise halk deyimi ile kâfir olarak adlandırılmaktadırlar. Diğer taraftan ise Osmanlı çok başarılı bir imparator iken sanki Atatürk Osmanlıyı yıkıp yok eden lider konumuna düşürülmek istenmiştir. Burada belirtmek istiyorum

Osmanlının son padişahı Vahdettin, Atatürk olsa da olmasa da Osmanlı'nın zaten yıkılacağını görmüş ve kabullenmişti. Birçok paşa "hangi ülkenin mangasına girsek daha iyi olur? " tartışması yapmaktaydı. 1912 senesini. Uşi Antlaşmasındanereleri verdiğimizi hatırlatmak isterim.

Trablusgarp Savaşı devam ederken Balkan Savaşı'nın çıkması üzerine, Osmanlı İmparatorluğu İtalya Krallığı’ndan barış istemek zorunda kaldı.. Yapılan antlaşma gereğince, Trablusgarp ve Bingazi'ye tam bir özerklik tanındı. Osmanlı İmparatorluğu, buradaki askerlerini geri çekecekti. Bu İtalya'ya, Trablusgarp ve Bingazi'yi serbestçe işgal edebilme fırsatını veriyordu.

Buna karşılık İtalya, elinde tuttuğu Rodos ve çevresindeki On iki Ada'yı bir süre sonra Osmanlı İmparatorluğu'na geri verecekti. Ancak adaların Osmanlı İmparatorluğu'na teslimi hiçbir zaman gerçekleşmedi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra da adalar Yunanistan'a verildi.

1920 Sevr antlaşmasını imzalamaya mecbur kalmış bir yönetimin kurtuluşu ümit edebilmesi zaten imkânsız olarak değerlendiriyorum. Çünkü Sevr antlaşması celladın elinden kılıcı alıp kendi boynuna vurmaktan farksız bir antlaşmadır. Atatürk'ün dini imanı kimseyi ilgilendirmemeli. Keza günümüzde 5 vakit namazında, AğzındanAllah, peygamber, Kuran düşmeyen devlet yöneticilerinin nasıl hainlikler yaptığını ve kul hakları yediklerini gördük Görüyoruz. Örnekleride saymakla bitmez.. İman Allah ile kul arasındadır, başkada kimse bu araya giremez, zaten dinimizde zorlama ve barbarlık kesinlikle yasaklanmıştır. Sonuçta "Ayinesi iştir kişinin, Lafa bakılmaz" diye çok güzel bir Atasözümüz vardır. Ben yapılanlara bakıyorum. İmkânlardâhilinde kurtarabildiğimiz kadarını geri kurtarmışız. Atatürk olmasaydı Atatürk gibi halkı ve komutanları örgütleyecek başka biri olur muydu? O kişi hemen mi ortaya çıkardı yoksa 50-60 senelik esaret, sömürülme ve soykırım sonrasında mı? Allah bilir.  ''Atatürk'ten daha büyük önderimiz yok'' diyen bir Atatürkçüye de hiç rastlamadım. Varsa da çok az. Biz Türk millet olarak her zaman büyük devlet adamları çıkartmışızdır. Balamir ve Atilla'dan Timur'a Osman Gazi'den Fatih Sultan Mehmet Han'a. Ama en son bize kurtuluşu sağlayan önderliği Atatürk yapmıştır. Hepsinden de Allah razı olsun, ruhları şad olsun. Herkes eleştirile bilir. Liderlerde eleştirile bilir. Hatta günümüzde yoruma ve eleştiriye tamamen kapalı olan dinimizde halifeler bile kendilerini eleştirenlere olumlu yaklaşmıştır. Eroğan hariç çünkü o kendisini eleştirenlere dava açıp hapse Tıktırıyor bu da gösteriyor ki geçmişte yaşayanlardan hiç örnek almamış. Tahammül gücü sıfır. Benim takıldığım konu Atatürk'ün yanlışlarını eleştirme adı altında Atatürk düşmanlığı yapılması. Adam ölmüş gitmiş ama yaptığı onca olumlu güzel şeyden bahsetmeyerek sürekli hatta bazense iftiralar ile Atatürk'e saldırılması kabul edilebilecek bir şey değil. Aynı şey Osmanlı padişahları içinde yapıyorlar. Yok, efendim kardeş katletmiş, babasınıöldürmüş, içkiiçmiş, haremkurmuş, yabancılarlaevlenmiş vs.  Bu eleştiriler ne kadar objektif? O günün şartları ve yaşam tarzıyla düşünmeden konuşmamak gerektiği kanısındayım.. Ne tarih ne filoloji merakı olmayan insanlar kulaktan dolma ezberler ile resmen beyni yıkanmışçasına kendi tarihine düşman ediliyor. Ve bundan rant sağlayan kişiler ise bir adım daha yükseliyor.