Melike Al

Melike Al

Mail: melike.al93@gmail.com

Siyasete Dinle Birleşirse

Ne kadar değiştik ne kadar yozlaştık. Düşünüyorum da toplum olarak bir ilerleme kaydedemedik ama geri kafalı yozlaşma, eğitimsizlik ve okumadan bilmeden kulaktan dolma din konusunda uzmanlaştık.

Siyasetçiler din konusunu o kadar çok gündemde tutuyorlar ki; sanki din dar olduğumuzu kanıtlamak zorundayız her şeyimiz gösteriş ve reklam olsun diye yapılmaya başlandı.

Oysa biraz aklımızı kullanabilsek bu din i gündemde tutan liderlerin Ailelerinin aslında bizler kadar dinine bağlı olmadığını görürüz. Çocukları torunları aileler fertleri yurt dışında kolejlerde okutulurken ülkemizde imam hatip okullarını artırdılar. Ve o kadar çok din üzerinden siyaset yapılmaya başlandı ki sanki başını örtmeyen veya imam hatibe gitmeyen dinsiz gibi bir algı oluşmaya başlandı.

Bizler önceden dinsiz miydik? Her Cuma ‘’hayırlı cumalar ‘’dilemekten bıkmayan ama camiye gitmeyen toplum ne kadar Müslüman acaba! Biz Müslümanlığı ne kadar biliyoruz ki?

TV kanalları özellikle ramazan ayında din hocalarıyla kaynıyor, insanlar tv karşısında pür dikkat kesiliyor o programlara akın edenler sanki Allahlın elçisini görmeye gelmiş gibi taparak imrenerek avuçları patlarcasına alkışlıyorlar, ağlayanlar, derdine çare bulmak için soru sorma kuyruğuna girenler neler neler..

Reyting uğruna halkın dikkatini çekmek için yapılan evlilik programlarına benzetiyorum bu programları; din âlimi kişiler ceplerini doldururken toplum cennet kapılarını aralamanın bu kişilere bağlı gibi tüm umutlarını ramazana saklıyor,  güler misin ağlar mısın

Aslında düşündüren bir tablo bu !çünkü toplum okuma özürlü dinlemek kulaktan dolma şeyleri uygulamak daha kolay geliyor. Araştırmak okumaz zor hal böyle olunca da nesiller cahilleşiyor köreliyor ve biat eden bir toplum oluşuyor.

Siyasetçiler ve bazı uyanık satış firmaları içi çözmüş, TV kanallarında kudret macunundan tutunda kansere iyi gelecek reklamıyla bitkisel ürünler tanıtılarken Allah, Peygamber isimleri veriliyor cennet kapıları aralanacak deniliyor. Ve siyasetçiler bu din furyasına işlerine geldiği için sessiz kalıyor

Din toplumların en hassas değeridir. Bunu bilen siyasetçiler toplumun bu noktasından hareket ederler. Camiye gitmek şart Allah razı olsun, hayırlı cumalar işin püf noktalarıdır. Siyasiler akıllı siyasiler uyanık. Bir oy almak adına cennet vaatleri verenler bile var.

 Rakiplerini dinsizlikle suçlamak, ecdat sorgulamak, kuranla meydanlarda boy göstermek başkanlığa açılan kapıların anahtarı haline geldi.

Bunda kargaşa, kıran kırana verilen mücadeleleri izlerken hayretler içinde kalıyorum. demek ki siyaset parasal olarak çok iyi bir şey. Başka türlü olsa neden bu kadar uğraşsınlar ki? Saraylarda yaşamak dünya malı edinmek bu hayattaki en büyük arzu değil mi? kim vazgeçmek ister ki bu saltanattan. Biride çıkıp ben bu işi gönüllü yaparım demedi demezler de

Filler tepişir çimeler ezilir. İşin özü bu. Kimse kimseyi kırıp aşağılamasın herkes birbirini iyi tanıyor varlıklı zamanını da, yokluk zamanını da biliyor. Tencere dibin kara seninki benden kara hesabı.