Kimyasal hadım mı geliyor?

Peki kimyasal hadım nedir ve nasıl uygulanır? Kimyasal hadımı uygulayan ülkeler içinde hangileri var? Kimyasal hadım cezasıyla ilgili tüm detaylar haberimizde.

Çocuk istismarına yönelik Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'den açıklama geldi. Gül, "Kimyasal hadım gündeme gelecek. Mahkeme kararıyla, infaz süresince, kimyasallarla cinsel isteği azaltma ve ortadan kaldırma konusunu birkaç gün içinde yürürlüğe koyma hususunda irademiz var" dedi. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da, "Cezalarda bir artırım yapılma ihtimali var, bu artırım yapılırken kademelere dikkat edilecek. 12 yaşın altındakilere ceza müeyyidesi daha fazla olacak. Zaten dünyanın her yerinde böyle, bizim mevzuatımızda da böyle. Yoksa 'Onun altındakileri artırılacak, üstündekileri artırılmayacak' diye bir şey söylemedim" ifadesini kullandı.

KİMYASAL HADIM YÖNTEMİ NEDİR VE NASIL UYGULANIR?

Kimyasal hadım yönteminde diğer hadım şekillerinde olduğu gibi penis ve testisler kesilmiyor. Kimyasal hadım yönteminde çeşitli kimyasallar kullanılarak yapılan hadım etme işleminde mahkumlara belirli aralıklarla ilaç veriliyor. Haplar ve iğneler sayesinde cinsel saldırı suçunda bulunan suçlunun testosteron hormonu azaltılıyor ve cinsel isteği ortadan kaldırılıyor.

DÜNYADA KULLANAN ÜLKELER

Türkiye'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren kimyasal hadım; Birleşik Krallık, Polonya, Moldova, Estonya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Hindistan, İsrail, Rusya, Güney Kore gibi ülkelerde yakın zamanlarda çeşitli cinsel saldırı vakalarında kullanıldı.

DANIŞTAY KARARI DURDURMUŞTU

Cinsel saldırı suçlularına 'kimyasal hadım' olarak da adlandırılan ilaçla tedaviyi de içeren "Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik", 26 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Ancak Ağustos 2017'de, Danıştay 10. Dairesi, cinsel suçlarda faillere 'kimyasal hadım' uygulanabilmesini öngören yönetmelik için açılan davada, durdurma kararı vermişti. Tedavi tanımının muğlak kaldığını belirten Danıştay, vücut bütünlüğüne yönelik düzenlemelerin ancak kanunla yapılabileceğini vurgulamıştı.