Esenyurt Ortak Akıl Derneği'den Dikkat Çeken Panel

Esenyurt Ortak Akıl Derneği, son günlerde ülkemizde yaşanan çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddete dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için bir panel düzenledi. Dernek merkezinde düzenlenen ve moderatörlüğünü dernek genel sekteri gazeteci Metin Karakoç’un yaptığı panele Avukat Faruk Aksu ve Psikolog Fırat Kolyiğit konuşmacı olarak katıldı.

Bu şehir hepimizin

Açılış konuşmasında Esenyurt’un daha yaşanabilir ve huzurlu bir kent olması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyleyen Ortak Akıl Derneği Gençlik Komisyon Başkanı ÖmürcanEralmaç, “Bu şehir hepimizin. Yaşadığımız yere karşı sorumluluklarımız var. Biz gençler, dernek çatısı altında düzenleyeceğimiz farkındalık toplantılarıyla ilçemizin daha iyi anılması ve anlatılması için çalışacağız”dedi.

6 yaşına kadar kişilik oluşuyor

Türkiye’de medyanın güçlenmesi ile birlikte gizli kapaklı kalmış birçok tabunun gün yüzüne çıktığını söyleyen psikolog Fırat Kolyiğit ise istismar suçunun sadece ülkemize özgü bir konu değil küresel birsorun olduğunun altını çizerek topyekun mücadele edilmesi gerektiğini anlattı. İstismar konularında toplumsal bir refleks olarak idam konususun gündeme geldiğini söyleyen Kolyiğit, “Mesele idam etmek değil.  Olmadan önce engellemektir. Buda toplumsal bilincin artması ile olur. İstismar bir hak ihlalidir. Sadece kız çocuklarına değil, erkek çocuklarına ve yetişkinlere de yapılıyor. Çocuk ilk 6 yaşına kadar kişiliği oluşuyor. Bu dönemde yaşadığı istismar travmaları sonucu ileride kişilik bozukluğu yaşamaktadır. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de istismarcıların yüzde 80-90 oranında en yakınları olduğu tespit edilmiştir” diye konuştu.

Medya nedeniyle biliniyor

Türkiye’de çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddetle ilgili açılan davaların toplam açılan davalardan sadece yüzde 0,7 olduğuna dikkat çeken Av. Faruk Aksu ise, “Toplum bu tür işlenen suçların sadece medyaya yansıdığı kadarı ile bilmektedir. Oysa medyaya yansımayan aile içi ve dışı çok sayıda istismar ve şiddet vakaları yaşanmaktadır” dedi. Aksu şunları söyledi; “2005 yılına kadar çocuk cinsel istismarına yönelik kanun maddelerinin cumhuriyet kurulduğundan beri değişim göstermemiş, 2005 yılında yapılan kanun değişikliği ile yeniden düzenlenmiştir. Cezalar 2005 yılında yeniden belirlenmiş ve şuan 8-15 yıl arası cinsel istismar Suçuna yönelik hapis cezası belirlenmiştir. Gerek koşullu salıverme ile denetimli serbestlik maddelerinde cinsel istismarcıya yönelik müeyyideler ağırlaştırılmış olmasına rağmen, suç oranı düşmemiştir. Çözüm cezaları artırmak değil. Ceza hukuku sadece sonuçtur. Yaşanan vakayı cezalandırma sürecidir. Toplum ıslahında asıl ana nokta: Bilinçlendirmek, eğitmek ve öğretmektir. Bakın TBMM çok sayıda avukat olmasına rağmen sosyolog, psikolog çok az sayıda ya var ya da yoktur. Bu sorunları sosyolog ve psikologlarla, eğitimcilerle çözeriz. Cezalandırmakla bitmiyor.” Kadın kavramının son dönemlerde içinin boşaltılarak yanlış anlattığını söylen Aksu, “ Kadına, çocuğa tabiki pozitif ayrımcılık yapacağız. Ancak kadını özgürleştireceğiz, güçlü göstereceğiz diyede aile kavramı, aile bütünlüğünün önemini de yok etmemek gerekir, nihayetinde şiddet aileden başlıyor, herşeyden önce aile kutsalını korumamız gerekmektedir.’ şeklinde konuştu.