esss

Songül Üsteğmen anlatılmaz, yaşanır

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Songül Üsteğmen anlatılmaz, yaşanır
Bölgemizin tanınmış işadamlarından Murat Kaya, Şırnak'taki helikopter kazasında şehit olan Jandarma Yarbay Songül Yakut’la görev yaptığı sırada yaşadıklarını anlattı.

Geçtiğimiz hafta Şırnak’ta gerçekleşen ve tüm Türkiye'yi yasa boğan helikopter kazasında şehit olan Yarbay Songül Yakut'un, bölgedeki çocuklar için Mehmetçik dershanesi kurduğunu belirten Kaya; "Songül Üsteğmen anlatılmaz, yaşanır" ifadelerini kullandı.

Yarbay Songül Yakut ile aynı birlikte askerlik yaptığını ifade eden Murat Kaya, 15 yıl önce neler yaşadıklarını bizlerle paylaştı. Mehmetçik dershanesinin kurulumuna şahit olan Kaya, o dönem Üsteğmen olan Songül Yakut'un verdiği mücadeleyi örnek gösterdi.

İşte Murat Kaya'nın anlatımı ile Yarbay Songül Yakut;

2001 yılında Şırnak merkezde görev yaptık. O zamanki görevi protokol subayıydı ve Üsteğmendi. Aynı camiadaki meslektaşlarından çok farklı bir insandı.  Herkes için bir abla görevi üstlenmişti adeta. Derdi olan bir askere komutan asker ilişkisini bir tarafa bırakarak ablalık yapıyordu. 'Abla' demiyorduk tabii ki 'komutanım' diyorduk ama çok rahat bir şekilde insan içini dökebiliyordu kendisine.

Onlara sahip çıkmazsak, örgütün sahip çıkacağını söyledi

Öyle çıt kırıldım bir kadın da değildi, erkek gibi güçlüydü. Güler yüzlüydü, gözleri çakmak çakmaktı. Güneydoğu ve doğudaki insanlara karşı bakış açısı farklıydı, belki de Malatyalı oluşundan kaynaklanıyordu bu durum, bilemiyorum. Askerde ben Tümen Komutanı yazıcısıydım. Bizim bulunduğumuz bölük sadece idari kısımdaydı. Bütün şubelerin yazıları bizim bölükten çıkardı. Arif Albayımız vardı, kendisi şu an Konya’da Jandarma İstihbarat Daire Başkanı… Songül Üsteğmen bir gün Arif Albay’a gitti dedi ki "Komutanım, Ankara’dan kısa dönem öğretmenleri buraya isteyelim, tümene gelsinler Mehmetçik dershanesi kuracağım" Arif Albay ile Eyüp Yarbay bu konuya çok sıcak baktılar. Şuan FETÖ davasından görevden alınarak içeri atılan o zamanki yüzbaşı şu anki Tuğgeneral Sadık Köroğlu, Songül Üsteğmen ile bu konu hakkında tartıştılar. Köroğlu: "Senin başka işin gücün yok mu görevine bak buradaki çocukları okutmak sana mı kalmış" diyerek baya bir sert konuştu. Songül Üsteğmen de orada bir sürü çocuğun okuldan mahrum kaldığını, bizlerin onlara sahip çıkmazsak örgütün sahip çıkacağını söyledi. Sonunda Arif Albay ile Eyüp Yarbay bu durumu kabul ederek Tümen Komutanı olan Yavuz Paşa’ya durumu intikal ettirdiler. O da kabul edince Genel Kurmay’a yazı yazdılar. Hatta yazıyı da bizzat ben yazdım.

Şırnaklı köy çocuklarını askeriyede okuttu

Ankara’dan kısa dönem eğitim vermek için askerler geldi, hepsi de öğretmen ve kendi alanında uzmanlaşmış kişilerdi. Songül Üsteğmen, Şırnak’ın bütün ilçelerini kendisi tek tek dolaştı. Mezun olmuş ya da mezun olmaya az kalmış, okumaya niyetli ama maddi durumun ve bölgenin izin vermediği 80 çocuğu seçti. Bizim nizamiyenin yanı da dershanenin yapılmasına uygundu ama harabe bir yerdi. Orayı adamakıllı bir dershaneye çevirdi. Gelen çocukları 6 ay boyunca yedirdi, içirdi, kendi çocuklarıymış gibi ilgilenerek ders verdirdi. Şırnaklı köy çocuklarını askeriyede okuttu. 80 çocuk içerisinden 3-4 tanesi üniversiteyi kazanamadı. Kazananların %80’i de İstanbul, Ankara ve İzmir gibi bölgeleri kazandılar.  

Biz teskere aldıktan bir sene sonra tayini çıktı.

Şırnak’ta köy köy, kapı kapı dolaşırdı. Bayanlar için okuma yazma seferberliği başlatırdı. Aile planlamasını bizzat kendisi anlatırdı. Şunu her zaman dilinden düşürmezdi: "Biz bu bölgedeki insanlara sahip çıkmazsak başkaları sahip çıkacak". Hiç evlenmedi. Kendisini görevine adamış birisiydi.  

Aradan yıllar geçti; Songül Üsteğmeni, Beypazarı’ndaki Jandarma İlçe Komutanlığı’na atandığı haberini aldım. Sanki öz ablam olmuş gibi sevindim. Hemen İlçe Jandarma Komutanlığı’nı aradım. Kendimi tanıttıktan sonra hayırlı olsun dileklerimi kendisine ilettim. Eşim, Songül Üsteğmeni tanımazdı ama bir Üsteğmenimiz vardı, ablamız gibiydi diyerekten ben her zaman eşime bahsederdim. Birkaç kere de fotoğrafını göstermiştim. Songül Üsteğmenin şehit olduğu gecede saat 02.30 sahur vakti, uykuluyum, eşim 13 şehidimizin olduğu haberini verdi bana. Sonra da bir baktım ki içlerinde Songül Üsteğmen de var. O gece uyuyamadım. 

‘’Songül Üsteğmen anlatılmaz, yaşanır’’

Ülkemizin böyle insanlara, askerlere ihtiyacı var. Diğer meslektaşlarının içinde ‘’Yakut’’ gibiydi. Askerliğim süresince çoğu şeye şahit oldum. Bir tarafın insanlara zulmettiğini, diğer tarafın da ‘kadın başına’ insanlara insan olduğu için değer verdiğini gördüm. Aradan 16 yıl geçti ama hala içimde bir acı... Hala unutamadığım bir insan. Herkes için abla görevini üstlenmişti. Songül Üsteğmen anlatılmaz, yaşanır. Bizim için Yakut Üsteğmendi o, soyadının anlamını taşıyan… Rabbim makamını cennet eylesin.

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Ritmik Cimnastikçiler büyülediÖnceki Haber

Ritmik Cimnastikçiler büyüledi

AK Parti Esenyurt kurucularından Fethi Kaya sessizliğini bozduSonraki Haber

AK Parti Esenyurt kurucularından Fethi K...

Yorum Yazın

ess

Başka haber bulunmuyor!